Orman Bakanlığı'nın misafirhanesi...
Başta İstanbul, Ankara ve Bolu'dan gelen doğaseverlerin bozulmamış bitki dokusuyla başbaşa kaldıkları göl çevresinde dolaşıp piknik yaptıkları Gölcük, Milli Park alanı içinde bulunuyor.
Gölcük aslında suni bir gölet. Göl yözeyi 45 bin metre kare. Çevresi ise 1320 metre. deniz seviyesinden 950 metre yükseklikte. Göl kıyısında yer alan iki yapıdan biri estetik mimarisi ile Orman Bakanlığı'nın misafirhanesi, diğeri ise herkesin yararlanabileceği Kır Gazinosu.
Çevrede piknik masaları, ocaklar, çeşmeler, otopark, tuvalet, büfe ve mescit var. Yaz aylarında gölde kiralık can yelekli sandalla gezi yapanlar, beraberlerinde getirdikleri müzik aletleriyle şarkılar söyleyip, keyifli piknikler yapıyor. Fotoğraf severler ise, her saat ayrı ışık efektleri ile renk değiştiren doğanın fotoğraflarını çekmeyi de ihmal etmiyorlar.
Abant Gölü'nün aksine Gölcük'te özel durumlar haricinde göl çevresinde araçla turlama imkanı yok. Bu yüzden hava olabildiğince temiz ve sessiz. yürüyüşünüzü etkilecek hiçbir yan etki bulunmuyor. İlkbaharda göl yüzeyinde nilüfer çiçekleri açarken, bölge kuş ve kurbağa sesleriyle şenleniyor.
Bir nevi oksijen tedavisi gören havası bölgedeki şifalı suları ve eşsiz bitki örtüsü ile, şehir stresinden, görsel kirlenmeden uzak, doğa ile başbaşa kalabileceğiniz bir yer Gölcük. Buraya TEM otoyolu ile rahat ve kısa bir yolculukla ulaşabirsiniz. Yaz ve kış aylarındaki durumunu gösterdiğimiz Gölcük'e gideceğiniz zamanı siz seçin. Tercihiniz şifalı sulardan yanaysa, kaplıcalar Gölcük'e gelirken karacasu mevkiinde yer alıyor.
TARİHÇESİ
Bolu kaplıcaları, Millattan Sonra I. Asıra dayanan tarihinde Roma İmparatorluğu'nun valisi Pilines tarafından inşa ettirilerek şifa dağıtan tesisler olmuş. MS 5 ve 6. asırda, Anadolu'da meydana gelen büyük depremlerde Bolu kaplıcaları da yıkılmış ve Bizanslılar döneminde işlerliğini kaybetmiş. Selçuklular döneminde Bolu kaplıcaları yeniden ele alınmış. Anadolu Selçuklu Hükümdarı 2. Murat döneminden 13. Asır sonlarına doğru ılıcanın doğu kesimindeki iç havuz yaptırılmış. Osmanlılar döneminde Bolu sancak beyi Kızıl Ahmet Paşa, 1450-1460 yıllarında ılıcanın doğu kısmındaki havuzları da ekleterek, kaplıcanın ana şeklini almasını sağlamış. Çeşitli zamanlarda bakım ve onarımlar gören kaplıca tesisleri, 1985-87 yıllarında aslına uygun yekilde restore edilerek, turistik tesis niteliğine dönüştürülmüş.
KAPLICA SUYUNUN TERMAL ÖZELLİKLERİ
Gündüz hülkü açık, gece otel müşterilerinin kullandığı kaplıca suyu, üç şekilde etkili oluyor.
1. Soğutulduktan sonra, "İçmece" olarak: Üriner sistem hastalıkları(taş, enfeksiyon v.b.), karaciğer, safra yolları hastalıkları, mide bağırsak hastalıkları(kabızlık, ishal). Metabolik hastalıklar(diyabet. gut).Sterilite(kısırlık). Diş çürümeleri.
2. "İnhalasyon": Nefes darlığı, bazı kalp hastalıkları, hipertansiyonun düzenleyici etkileri.
3. Banyo olarak: İltihaplı romatizmaların akut dönemleri hariç, tüm romatizmal hastalıklarda etkili.
Kır Kahvesi...
Gölcük'te bulunan Kır Gazinosu yanında yer alan Kır Kahvesi ise, doğal ve neşeli ortamıyla özellikle gençlerin yoğun ilgi gösterdiği yerlerin başında geliyor. Burada isterseniz bir çay içebilirsiniz. İsterseniz her türlü organizasyon yapabiliyorsunuz.