ANA SAYFA GİZLİ CENNETLER FOTOĞRAFLAR VİDEOLAR HAKKIMDA İLETİŞİM
Sinop
HAVA
DURUMU
Sinop
23/26°
SINOP
NE ZAMAN
GİDİLİR?
İlkbahar:
Yaz:
Sonbahar:
Kış:

Sinop Kalesi...

 

Görmek istersen denizi, 
Yukarıya çevir yüzü. 
Deniz gibidir gökyüzü, 
Aldırma gönül aldırma...

"Sabahattin Ali"

YAPMADAN DÖNMEYİN!
İskele Meydanı'ndaki çay bahçelerinde oturmadan,
ayçiçeği çitlemeden,
Sokaklarda özgürce dolaşmadan,
Gerze Yolu'ndaki benzincide mola vermeden,

DÖNMEYİN!!!

 

Sinop Türkiye'nin batıda uç noktasında yer alıyor. Bu nedenle bile başlıbaşına ilginç. Sinop, bir de Karadeniz'in Bodrum'u olarak da anılıyor bölge insanları arasında. Özellikle balıkçı limanı, sahilde bulunan kalesi etrafında yer alan çay bahçeleri, Sinopsakinlerinin yaz akşamları buluştuğu yerlerin başında geliyor. Balıkçı limanı ise, sabahları özellikle hareketli. Avdan dönen balıkçı teknelerini ağlarını temizlerken izleyebilme şansınız var.

Aslında Sinop'un en güzel yanı, günlük yaşamın çalışma ile içiçe geçmiş olması. Siz yemeğinizi yerken önünüzde balıkçılar ağlarını ayıklıyor. Balıklar kasalara yükleniyor. Bir yandan balıkçı kahveleri, bir yanda modern lokantalar. Şehir adeta küçük bir balıkçı kasabasının kopyası gibi merkezde. Her şey içiçe. Bir adım uzaklıkta...

"Sinop'a geldim. Nereyi gezeceğim?" derseniz, alternatifiniz çok. İlk durağınız şu anda kullanılmayan havalimanının hemen yanında bulunan Akliman ve Hamsilos Fiyordu olmalı. İkisi de gerçekten çok güzel.

Akliman; doğal sit alanı olarak korunuyor. Kilometrelerce uzunluğunda sessiz ve hiçbir modern tesis bulunmayan kilometrelerce uzunluğundaki kumsalda, özgürlüğün tadını çıkarabilirsiniz. Akdeniz ve Ege'de hemen hiçbir yerde bulamayacağnız kadar deniz ürününü, fosilleri, deniz kabuklarını kumsalda bulma imkanınız var. Denize girmek için ideal. Ancak bir kötü tarafı, hiç bir tesis sahilde yer almıyor. O nedenle yanınızda hasırınızı, havlunuzu götürmeniz gerekiyor. Sahil ile tesisleri birbirinden ayıran yolun arkasında ise, bir iki ev, bakkal yer alıyor. Ama tesis yönünden gerçekten sıfır ve bakir bir yer.

Hamsilos Fiyordu ise, mutlaka görülmesi gereken yerlerdin başında geliyor. Karanın içlerine giren deniz adeta küçük bir göl olusturmuş. Şanslı bir gününüzdeyseniz gölcüğün ortasında bir de yat görebilirsiniz. İşte o zaman denize çıkışını görmenin imkansız olduğu bu fiyord denizle buluşan çam ağaçları ve doğal ortamıyla fotoğraf çekenlere hemen her ışıkta keyifli görüntüler sunuyor. Burası günübirlik gelenlerin piknik alanı olarak kullanılıyor. Sessiz sakin, gün boyu doğayla başbaşa kalabileceğiniz bir yer.

 

MİTOLOJİK YOLCULUK

Sinop'un mitolojik hikayesi de oldukça ilginç. Sinopeırmak tanrısı Osopos'un güzeller güzeli kızıymış ve mutlu bir hayat yaşarmış. Tanrılar tanrısı ZeusSinope'yi görür görmez aşık olmuş. Zeus gönlünü kaptırdığı kızı elde etmek için yapmadığını bırakmamış. Sinope sonunda Zeus'un aşkına karşılık vereceğini, ancak kendisine dokunmamasını söylemiş. Zeus sözüne sadık kalmış ve Sinope'yi en sevdiği yerlerden biri olan Karadeniz'in cennete benzeyen bu yemyeşil yarımadasına bırakmış. İşte Sinop, adını mitolojik güzel Sinope'den alıyor.

Sinop gezinizde başıboş dolaşan atları da görebilirsiniz.

 

SİNOPLU DİYOJEN

"Gölge etme, başka insan istemem!..." Bu sözüyle tanıdığımız ünlü filozof Diyojen(Diogenes) M.Ö. 413'te bu kentte doğmuş. Babasının kalp para bastığını ve servetini bu yoldan kazandığını öğrendiğinde yurdundan kaçarak Korinthos'a, daha sonra da Atina'ya gitmiş. Her türlü gösterişten uzak, yaz, kış fıçı içinde yaşayan; tüm eşyası bir asa, bir torba ve bir çanak olan filozof Diyojen; en büyük erdemin doğaya uygun yaşamak olduğunu, böylece insanda tutku, ölçüsüzlük, gösteriş ve kendini beğenmişliğin olamayacağını savunmuş. Diyojen "Bilgi, ruhun olgunlaşmasını sağlar" derken, gündüz gözüyle elinde fenerle dolaştığını görüp soranlara verdiği cevap, "İnsan arıyorum" olmuş.

 

 

BAŞKA NERELERİ Mİ VAR!

Sarıkum ; şehir merkezine 30 dakika uzaklıkta. Ayancık istikametinde yer alıyor. Deniz, kum, orman ve gölün iç içe olduğu Sarıkum gölü ve çevresi, Tabiatı Koruma Alanı ilan edilmiştir. Bu alanda çok sayıda kuş türü bulunmaktadır. Sarıkum gölü çevresi gür ormanlarla kaplı olup, ormanlarda sürüler halinde yaban atları bulunmaktadır. Sarıkum gölü ve çevresi piknik ve mesire alanı olarak da kullanılmaktadır. İl merkezine 21 km uzaklıktadır.

Sinop Cezaevi ; bir zamanlar dalgaların dövdüğü cezaevi şimdilerde müze olarak hizmet veriyor. Bu cezaevinde bir zamanlar Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Burhan Felek ve bir çok ünlü cezasını çekmiş. Kültür Bükanlığı bünyesinde. 1977 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Etrafı yüksek kale bedenleri ile çevrili. Cezaevinin hemen yer yerini gezebiliyorsunuz. Duvarlarda hala buralarda yatan mahkumların izlerini görme imkanınız var. Nem kokan, , sürgü üstüne sürgüler takılı demir kapıların arkasındaki koğuşlarla gerçekten ilginç bir yer cezaevi...

Sinop Müzesi ; Karadeniz'in en geniş müzesi olarak yer alıyor. Sinop Müzesi Şehir merkezinde bulunan müzede Sinop çevresinde bulunan ve kazılarda çıkarılan eserler sergilenmektedir. Müzede Tarih öncesi, Helenistik, Roma ve Bizans dönemleri etnografik eserleri ile Sinop çevresinde bulunmuş ikonalar sergilenmektedir.

Sinop Kalesi : MÖ 7. yüzyılda şehri korumak amacıyla yarımadanın üzerinde kurulmuştur. Roma, Bizans ve Selçuklular dönemlerinde onarılarak kullanılmıştır.

Paşa Tabyası : Sinop yarımadasının güneydoğusunda Karakum yolu üzerindedir. 19. yüzyılda Osmanlı - Rus savaşları sırasında denizden gelen tehlikeleri önlemek amacıyla yapılmıştır.

Gerze evlerinden bir örnek.

Alaaddin Camii : İlde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda cami vardır. Alaaddin camii Selçuklular zamanında yapılmıştır. Dikdörtgen planlı olup, beş kubbelidir. Giriş geniş olan revaklı bölümden sağlanır. Avlunun ortasında bir şadırvan, bir köşede de İsfendiyaroğulları Türbesi yer alır.

 

GERZE

Sinop'a kadar gitmişken aslında Gerze'ye uğramamazlık etmeyin. 40 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Aslında Samsun yolu üzerinde olduğu için Sinop'a gidiş sırasında ya da dönüşte de uğrayabilirsiniz. Otomobille 30 dakika sürüyor. Yol keyifli ve güzel.

Gerze bir zamanlar evleri ve gül bahçeleriyle ün salmıştı. 1950 yılında Gerze'de çıkan yangında, bölgedeki bağdadi tarzda yapılan ahşap evler çoğunlukla yanmış. Onların yerine kagir binalar yapılmış. Ama hemen hepsi iki katlı ve bahçeli. Ancak hala bazı eski evlerin kapı tokmakları görülmeye değer. Fotoğraf çekenler için güzel çekim mekanları var. Hemen her evin bahçesinde yer alan güller ise beldeye ayrı bir keyif katıyor.

Buranın tadını çıkarmak için arabanız varsa arabanızı meydanda park edin. Otobüsle gidiyorsanız meydanda ineceksiniz zaten. Başlayın sol tarafta bulunan sahildeki evlerin arasında yürümeye. Bahçeler içinde iki katlı evlerin arasında yürümek büyük keyif. Bir de meyve zamanında gittiyseniz, ağaçların dallarında sarkan meyveleri koparmanıza bile izin veriyor ev sahipleri. Ne de olsa siz misafirsiniz.

 

UNUTMAYIN!

Bu arada Gerze yolu üzerinde bulunan benzin istasyonunu mutlaka uğrayın.

"Niye bir benzin istasyonuna uğrayalım?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Hepimiz biliriz benzin istasyonlarında en çok alışveriş dükkanları bulunur büyük şehirlerde. Ama bu benzin istasyonunda pompaların arasında çiçek saksıları, istasyon sahibinin kendi çiftliğinde yetistirdiği doğal gıda ürünleri satışı var.

Bitmedi bir de istasyonun arkasında minik hayvanat bahçesi yer alıyor. Bununla da bitmiyor.

Bir de özel olarak yapılan sakız sütlacı var ki. Mutlaka tadına bakmalısınız. Yani hem arabanıza benzi alıyorsunuz hem de kendinize mükemmel bir ziyafet çekme şansınız var. Bundan sonra artık uğrayıp uğramamak sizin elinizde...

Böyle benzin istasyonu gördünüz mü!

 

ARAMA
EDİTÖRDEN
E-POSTA LİSTESİ
E-posta listemize kayıt olun, sitemizdeki güncellemelerden haberiniz olsun...
© 1998-2024 www.gizlicennetler.com sitesinde yer alan sayfaların her türlü yayın hakkı Eyüp Coşkun'a aittir.
Site sahibinin izni olmadan kesinlikle kullanılamaz, başka yerde yayınlanamaz.
Son Güncelleme: 11.01.2024    Toplam Ziyaretçi: 5.150.073