ANA SAYFA GİZLİ CENNETLER FOTOĞRAFLAR VİDEOLAR HAKKIMDA İLETİŞİM
Tire
HAVA
DURUMU
İzmir
22/35°
IZMIR
NE ZAMAN
GİDİLİR?
İlkbahar:
Yaz:
Gidilebilir
Gidilebilir ve sıcak
Sonbahar:
Kış:
Gidilebilir ama yağmur var
Gidilebilir ama yağmur var

Tire Pazarı'nda her türlü sebze ve meyve bulunuyor.

OT CENNETİ TİRE'YE HOŞ GELDİNİZ!

Tire'den bahsedince hemen akla, bilenler bilir, önce Tire köftesi geliyor. 
Bu köftenin özelliği eti.

Kuzu etinin yumuşak kısmı tuz ile birlikte üç kez çekiliyor. Bu kıyma küçük parmak kalınlığında uzunca şiş köfte haline getirildikten sonra, kömür ateşinde ızgara ediliyor.

Sonra da küçük parçalara bölünüp, domates ve yeşilbiberle tereyağında çevrilerek masaya getiriliyor.

Kuzu etiyle biraz karıştırılarak lezzetlendirilen köfte, diğer yörelerde yiyeceğiniz köftelerden farklı.

 

 

KAPLAN RESTORAN

Ancak Tire deyince, akla İzmir ve civarında o çok meşhur olan ot yemekleri gelmeli. Çünkü Tire'ye inanın sadece ot yemeklerinin tadına bakmak için gitmek gerekir. Öylesine lezzetli ve hiçbir yerde bulamayacağınız bir kalitede.

Zaten bu tadı bir kez keşfeden İstanbul, İzmir, Ankara gibi bir çok şehirden, damak tadı düşkünleri, yolları bu tarafa düşünce, her şeyi bir kenara bırakıyorlar. Yani, gidecekleri yere geç kalmışlar ya da yolları daha fazla sürecekmiş umurlarında değil.

Tire geçişlerini yemek vakitlerine denk getirip, Tire'ye Kaplan Köyü'ne yollarını düşürüyorlar.Sonra Kaplan Restoran'a uğruyorlar.

Burayı yemekten önce, bulunduğu konum itibariyle anlatmak bile insanın iştahını açıyor. Yıllar önce küçücük bir yer olan lokanta şimdi, Tire Ovası'nı muhteşem şekilde gören köyün en güzel yerinde. Tahta masalar, tahta dekorasyon unsurları arasında, kendinizi büyük şehirlerde bulunmayan ot yemeklerinin arasına atıyorsunuz.

Lokantanın sahibi Lütfü Çakır ve eşi Hürmüz Hanım, ilk günkü gibi hala mutfakta ve müşterilerine hizmet ediyor.

Bir zamanlar bir kaç masadan ve sadece kışlık bölümden olan lokanta şimdi, çok büyük olmasa da, gelen kişilere yeter seviyede hizmet veriyor.

 

 

Lokantanın sahibi Lütfü Bey, aslen Tireli olan ve şimdi doğduğu yerde toprağa verilen, İstanbullular'ın bir zamanlar en çok rağbet ettiği Ahmet Görgülü'nün sahibi olduğu, "Görgülü Pastaneleri"nde yıllarca yönetici olarak çalışmış. Sonra da köyüne gelip çok sevdiği Tire'de, etrafı ormanlarla çevrili köyünde bu lokantayı açmış.

Lokanta İzmir'in neredeyse bütün ot ihtiyacını karşılayan Tire Ovası ve dağlarıyla çevrili olan Tire'de olunca, lezzet düşkünleri kısa sürede burayı keşfetmiş. Buradaki ot yemeklerini izmir'de bile bu kadar çok bir arada bulabilmek mümkün değil.

Yemekleri anlatmak lezzetlerini düşününce anlatmak mümkün değil aslında... İsimleri bile insanı cezbediyor.

Bu ot yemeklerinin en büyük özelliği, zeytinyağı, sarmısak, limon soslarıyla lezzetlenmiş olmaları. Bir çoğu haşlanıp başka hiçbir işlemden geçirilmeden sosla servis ediliyor. Soğuk ya da sıcak da yenilebilen bir çok ot yemeği var. Zaten masaya oturduğunuzda garsonlar tarafından o leziz yiyecekler, yavaş yavaş masaya getirilmeye başlayınca, yemeye kıyamayacağınız lezzet görüntüsü karşınıza çıkıyor.

OT YEMEKLERİ EN LEZZETLİ NE ZAMAN!

Lokantanın sahibi Lütfü Bey, aile işletmesi olan lokantanın her şeyi. Gelen misafirlerle ilgileniyor. Gerekirse mutfa geçip ot yemeklerinin hazırlanmasına katkıda bulunuyor eşiyle birlikte. Gündüzleri de kasada genellikle.

Ona göre, kışın gelenler de ot yemeklerinin tadına bakabiliyor. Ama asıl ilkbahar ot yemeklerinin cennet olduğu zaman. Yağmurların ve kışın ardından coşan doğa, topraktan en güzel lezzetli otlarını ortaya çıkarıyor bir hazine gibi. Yani ilkbahar günleri, en ideal zamanı ot yemeklerinin. Hemen her çeşidi bulmak mümkün.

 

 

Lütfü Bey, et yemekleri ile ilgili olarak şunları söylüyor:
"Et yemeklerine de ot yemeklerine gösterdiğimiz özeni gösteriyoruz. Lokantada tavuk ızgara, pirzola, keşkek gibi yemekler de var. Etler sirke, soğan suyu, süt ve baharatta bir gün dinlendiriliyor. Ertesi gün ızgara olarak misafirlere sunuyoruz."

Dikkatinizi çekerse, "müşteri" değil, "misafirler" diye nitelendiriliyor lokantaya gelenler.

Lokantada bulunan ot yemeklerine gelince. Radikalar, şevketi bostanlar, patlıcanlı börekler, köfteler, özel dinlendirilmiş şiş kebapları. Saymakla bitirmek mümkün değil yiyecekleri. Asıl tatlılar.

Bunların başında, ot kavurması, Radika, Turp Otu (Haşlanıyor. Üstüne sarmısak, zeytinyağı, limon suyu oluşumundan sos dökülüp servis ediliyor), Sarmaşık ve Kuşkonmaz Kavurması (Yabani kuşkonmaz, sarmaşık bol taze soğanla zeytinyağında kavruluyor. Üstüne yumurta kırılıp karıştırılıyor) geliyor.

KABAK ÇİÇEĞİ DOLMASI

Büyük şehirlerde bulamayacağınız bir lezzet. En favori yemeklerden biri. Sabah gün doğmadan sapsarı kabak çiçekleri toplanıyor. Taze soğan,maydonoz, kekik ve zeytinyağı, pirinç ile yapılan içle doldurulup haşlanıyor. Sıcak sıcak ya da soğuk olarak yeniyor.

Okma ise bir başka ot yemeği. Ana maddesi ısırgan otu. Hani yol kenarlarında görüp de beğenmediğimiz, genellikle eşeklerin çiçeklerini yediği o ısırgan otu, Ege'de bir başka şekilde, yemek olarak bizlerin karşısına çıkıyor.

Isırgan otu, domates, yeşil biber, kuru soğanla kavruluyor. Daha sonra, çökelek ve tulum peyniri ile karıştırılıyor. Üstüne saf zeytinyağı gezdiriliyor.

 

Lor tatlısı...

 

LOR TATLISI

lor tatlısı ki, burada yediğiniz tatlının bir eşini Türkiye'de yemeniz mümkün değil. Lor tatlısı üstüne konulan karadutlar bir başka lezzet veriyor tatlıya. Tabii mevsiminde giderseniz yeme şansınız var. Ya da cevizli kabak tatlısı. Karpuz kabuğu reçeli ise bir başka lezzet...

Saymakla bitirmek mümkün değil. Daha, hardal cücüğü, cücük, melengeç, kuzukulağı çorbası gibi çok çeşit var lokantada yiyecekleriniz arasında.

REZERVASYON ŞART , ÖZELLİKLE HAFTASONLARI

Unutmadan burada yemek yemek istiyorsanız mutlaka gitmeden önce rezarvasyon yaptırın. Aklınıza geleni okur gibiyim. Dağ başında lokantaya rezervasyon olur mu demeyin! Bunun ne demek olduğunu gidince anlıyorsunuz. Doğanın ortasında yol yorgunu ve acıkmış olarak tepeye köye çıkıyorsunuz. Lokantayı ve yemekleri görüyorsunuz. Ancak masalar dolu olunca şaşırıp kalıyorsunuz.

Evet buraya sadece İzmir ve yöresinden yemek yemeğe insanlar geliyor. O nedenle hafta sonları rezervasyon şart... Yoksa yutkuna yutkuna insanların yemeklerini bitirmesini bekliyorsunuz.

Tire'de çok az kalan semercilerde çalışma

 

KAPLAN RESTORAN HAKKINDA EK BİLGİ.

Kaplan Restoran ve Tire ile ilgili ek bazı bilgileri de bir net gezgini gönderdi. Onu da sizlere sunuyoruz.

Buraya yıllar önce gelen bir alevi dedesi var; ona ait bir çok esya ve yazı da var orada.

Ayrıca bu dedeye Neyzen'in hediyesi matara da duvar da asılı . Duvarda yaşama dair çok güzel maniler var. Gerçekten Kaplan çok özel bir yer...

Kaplan köyünde bektaşi babasi yaşardı, şimdi rahmetli oldu. İsmi de "Kazım baba" idi.

Diğer restoranlar ;

Kaplan köyünde iki tane restoran var.Bir de oraya varmadan önce Fatih'in işlettiği restoran var.İkisi de birbirinde güzel yemekler yapıyor.

Ayrıca Tire'nin Cambazlı köyünde 800 kişilik büyük bir restoran daha vardır. Bir de Toptepe mevkiinde belediyenin işlettiği bir restoran var.

Tire'den ayrı yaşamama rağmen Tire'ye her gidişimde bunlardan birinde yemeğe giderim ve yemeklerin lezzeti karşısında kendimi kaybederim.

Maalesef Tire'den başka yerde bu lezzetleri yakalamam mümkün olmadı şimdiye kadar.

Bu sözlere bir şey eklemek mümkün değil. En iyisi yolunuz Ege'ye düşer de Marmaris, Bodrum yoluna çıktıysanız hiç acele etmeyin. Tire'ye mutlaka yolunuzu düşürün. Kaplan Restoran'a da uğrayıp bizim içen o güzel lezzetlerin tadına bakın!

 

 

GELENEKSEL TANDIR YEMEĞİ DE VAR...

Ayrıca Tire'de geleneksel olarak sabahları tandır yemek mümkün. Yöreye özgü bu tandırın bu saatte çıkmasının gerekçesi de var. Niye sabah derseniz. Onun da ilginç bir öyküsü var.

Tandır aslında pazarcı yemeği. Yani pazara satış yapmaya gidenlerin yemeği. Tire'de çok pazarcı olması tandır lokantalarının ana nedeni sayılabilir.Vatandaş erkenden 04.00-04.30'da kalkıyor. Ailesini niye kaldıracak? Sokağa çıkar çıkmaz, hemen bir tandırcıya giriyor. Bir tandır çorbası içiyor. O ağır tandır yemeği onu epey bir saat tok tutuyor. Bu sayede pazarcı da uzun süre acıkmıyor.

Onlardan kalan alışkanlıkla tandır bulabilirsiniz. Ancak sadece sabahları ve saat 09.00'da tandır bitiyor.

Gidilebilecek tandırcılardan biri, Babaoğul Tandırcısı. Çarşı içinde yer alıyor. Ali Usta da diğer bir tandır ustası. Şu anda Tire içinde 3 tane tandırcı var. Bayramda giderseniz kapalı olurlar. Bayramdan sonra açık. Ramazan'da ise, bir ay akşam üzerleri tandırcılar açık. Çünkü iftar için açılıyor.

 

ARAMA
EDİTÖRDEN
E-POSTA LİSTESİ
E-posta listemize kayıt olun, sitemizdeki güncellemelerden haberiniz olsun...
© 1998-2024 www.gizlicennetler.com sitesinde yer alan sayfaların her türlü yayın hakkı Eyüp Coşkun'a aittir.
Site sahibinin izni olmadan kesinlikle kullanılamaz, başka yerde yayınlanamaz.
Son Güncelleme: 11.01.2024    Toplam Ziyaretçi: 5.150.801