ANA SAYFA GİZLİ CENNETLER FOTOĞRAFLAR VİDEOLAR HAKKIMDA İLETİŞİM
Yeşilyurt Köyü
HAVA
DURUMU
Çanakkale
13/22°
CANAKKALE
NE ZAMAN
GİDİLİR?
İlkbahar:
Yaz:
Gidilebilir
Gidilebilir ve sıcak
Sonbahar:
Kış:
Gidilebilir ama yağmur var
Gidilebilir

Yeşilyurt Köyü’nün eski adı Büyük Çetmi olarak biliniyor. Köy, Kaz Dağı’nın eteklerinde yer alan şirin bir yapıdadır. 200 kişilik köy nüfusu, 90 hanede yaşamını sürdürmektedir. Yüzyılların birikiminin oluşturduğu taş işçiliğinin örnekleri köydeki mevcut binalarda görülmektedir.

Köy, İda Dağının göbeğinde Zeytin ve Çam ağaçları ile çevrilidir. Bu bölgenin dünyada oksijen oranı en yüksek ikinci yer olduğu tespit edilmiştir.

Yeşilyurt’un eski taş evleri son yıllarda, İstanbul ve İzmir’den gelen ve doğal yaşamla içiçe yaşamayı seçen ailelerin, hatta yabancıların gözdesi olmuştur. 

Köydeki tarihi taş evlerin taliplileri bu yüzden her yıl katlanarak artmaktadır. Köy halkının yerlilerinin çoğu ise yörüklerden oluşmaktadır. Yörükler çoktan göçerliği unutmuş ve yörenin haklı şöhreti olan zeytincilikle geçinmektedirler. Küçükkuyu’dan sadece 3 km. uzaklıktaki köyün temiz ve dinlendirici havası, her yaştan konuğu cezbetmektedir.

Yeşilyurt Köyü, mitolojide “İlk Güzellik Kraliçesi Yarışması”nın yapıldığı dağ olarak geçer.Yunan mitolojisinde Tanrıçalar Hera, Afrodit ve Athena’nın katıldıkları güzellik yarışmasının yapıldığı yer olarak adı geçen İda Dağı, günümüzde Kaz Dağı olarak bilinmektedir.

Dağ ile ilgili söylenceler bununla da kalmaz. Mitolojiye göre Zeus burada doğmuş, Tanrılar Truva Savaşı’nı buradan izlemişler ve Aşk ile Güzellik Tanrıçası Afrodit ilk kez burada aşık olmuştur. 

Edremit Körfezinin kuzeyinde yeralan dağın yamaçlarında, bir çok antik eser günümüze kadar gelmiştir. Homeros’un İlyada Destanı’nda ve Halikarnas Balıkçısı’nın eserlerinde İda Dağı’nın ismi çok kereler geçer.

 

LK GEZİ YERİ ZEUS ALTARI...

İşte bu nedenlerle, Yeşilyurt Köyü’ne gittiğinizde sadece otelde kalarak dinlenmeniz mümkün değil. Buraları da görmek isteği sizi yerinizde rahat rahat oturtmuyor. 

Bu nedenle bence gezinize ilk olarak Zeus Altarı’nı gezerek başlayın. Buraya gitmek için Küçükkuyu’dan patika yoldan 3 kilometre kadar tırmanarak İda Dağı’nın eteklerine çıkmak gerekiyor. 250 metre yüksekliğinde, çam ağaçlarının arasında  bulunan Zeus Altarı’nı görünce şaşıracaksınız. 

İki nedenle. İlk olarak günümüze sadece bir kaya parçasından başka bir şey kalmayan Zeus Altarı, bugün buraya çıkan hemen her yaştaki kadın- erkek turistin dilek taşına dönüşmüş durumda. Hemen herkes eline ne geçerse buraya tutuşturmuş. Bazıları naylon poşet parçalarını, bazıları da bez parçalarını. Bu arada Zeus’un yerinde gençlik uykusuna yatmayı da ihmal etmeyin!

En iyisi, Ovayı ve ve denizi keyifle seyredebileceğiniz gölgelik bir yer bulun ve bu  manzaranın keyfini çıkarın.Gerçekten inanılmaz bir görüntü. Bölgede bugüne kadar her hangi bir kazı çalışması da yapılmamış.

ADATEPE KÖYÜ
Burayı görüp de hemen geriye dönmeyin. Çünkü Zeus Altarı’nın bulunduğu yere çıkarken, yola devam ederseniz, bu kez Adatepe Köyü’ne varıyorsunuz. Köy, dağın doğal ortamında yaşamak isteyen, özellikle büyük şehirlerde bunalan şehirliler tarafından istila edilmiş durumda. Tek tek satın alınıp elden geçirilen ve restore edilen evler arasında keyifle dolaşabilirsiniz. Bazı kişiler burada yaz kış oturmaya başlamış.

TAHTAKUŞLAR KÖYÜ ETNOGRAFYA GALERİSİ
Buraya kadar gelip de, Tahtakuşlar Etnografya Galerisi’ni görmeden dönmek olmaz.

130 haneli ve 600 kişinin yaşadığı Tahtakuşlar Köyü, Edremit’e 17, Akçay’a 5 kilometre uzaklıkta. Türkiye’nin ilk özel etnografya müzesine sahip.
  
Müzenin sahibi Alibey Kudar, 1991 yılında müzeyi halk açmış. Hem de kendi olanaklarıyla sıfırdan ortaya çıkarmış. O günden bu güne de Türkmen kültürünün artık kaybolan örneklerini tek tek burada toplamış. Orta Asya’dan gelen Türk boylarının ilginç kültür farklılıkları, giyim türleri, ev eşyaları, kısacası aklınıza gelebilecek hemen her şey burada yer alıyor.İçinde kütüphanesi bile var. Galeride bir de alışveriş olanakları da yer alıyor. Zeytin, zeytinyağı, sabun, kekik satın alabilirsiniz.  Yıl boyunca da açık.

MIHLIÇAY...

Burası şehirden gelip de doğayı, yürüyüş yaparak tanımak isteyenler için ideal yerlerin başında geliyor. Küçükkuyu’dan Altınoluk’a giderken Çay Pazarı, Selton tesislerini göreceksiniz.
Kaz dağlarına trekking yapmak istiyorsanız eğer, bu nokta çıkış noktanız olacak. 

Yürüyüş rotası, Mıhlıçay çayının çevresini kapsıyor. Trekking için, bölgede kaldığınız otel yetkililerinden yardım isterseniz, size her türlü yardımı yapabilirler. Rotanızda yıkık değirmen yer alıyor. Bir de Mıhlıçay’ı geçen kemerli tek köprü var. Geçmişi Romalılar’a kadar uzanıyor.  Çevresinde hemen her türlü ağacı ve incir, ayva, gibi meyve ağaçlarını bulabilirsiniz.

 

Eğer yürümeye devam ederseniz, bir çok şelaleyi göreceksiniz. Ama şaşırtıcı sürpriz en sonunda. Yükselerek giderken şelalelerin oluşturduğu göleti göreceksiniz. Ama gölün arkasında bulunan dik kaya duvarlarla çevrili şelaleyi görünce şaşkınlığınız bir kat daha artıyor. Karşınızda, kulaklarınızı uğuldatarak göle dökülen şelale duruyor.

Yeşilyurt köyü ve daha doğrusu, İda Dağı çevresinde doğanın güzelliklerini keşfedebileceğiniz o kadar çok güzel nokta var ki. Hemen her biri günlerinizi alacak güzellikte. Bunlar arasında, bir ay kalanın bir yaş gençleştiği söylenen! Şahin Deresi, Altınoluk, Sütüven ve Hasanboğuldu Şelaleleri yer alıyor..

 

 

ARAMA
EDİTÖRDEN
E-POSTA LİSTESİ
E-posta listemize kayıt olun, sitemizdeki güncellemelerden haberiniz olsun...
© 1998-2024 www.gizlicennetler.com sitesinde yer alan sayfaların her türlü yayın hakkı Eyüp Coşkun'a aittir.
Site sahibinin izni olmadan kesinlikle kullanılamaz, başka yerde yayınlanamaz.
Son Güncelleme: 11.01.2024    Toplam Ziyaretçi: 4.935.239